3 Mayıs 2009 Pazar

Herkes 15 dakikalığına bir ünlüyle sevişecek!

Gazete Habertürk- HT Pazar'dan Gülenay Börekçi'nin haberi...
Bir süre önce ‘2033: Future of Misbehaviour’ (2033: Yaramazlığın Geleceği)
adında bir kitap çıktı. Nerve’ün (alemin en entelektüel seks dergisi) Svedka’yla
(İsveç kökenli votka markası) ortaklaşa çıkardığı kitapta, aralarında Jay McInnerney, Will Self’in de olduğu İngiliz ve Amerikalı 33 yazar, 2033 yılında seksin neye benzeyeceğine dair varsayımlarda bulunup öyküler, e-mail’ler vegünlükler aracılığıyla seksin geleceğini tartışıyor.

Kitaba göre gelecekte, cinsiyet değişimi ameliyatları kolaylaşıp ucuzlayacak. Uzun vadeli romantik ilişkiler kalmayacak, aldatma tarih olacak. Boşanma oranı yüzde 100’e varacak. Baş ağrısı, seks yapmama bahanesi olmaktan çıkacak, zira insanlar sevgililerinin sanal gerçeklik ünitelerine yüklenmiş imgeleriyle sevişecek. Yani yerimizden bile kalkmadan ‘temiz seks’ yapabileceğiz. Oralarda düşünceler bu çerçevede... Peki, bizim yazarlarımızın gelecekte sekse dair tahminleri nasıl? Gerilime göz kırpan romanlarıyla tanıdığımız Hakan Bıçakcı, ilginç saptamalarda bulunuyor: “100 yıl önce olduğu gibi, önümüzdeki 30 yıl içinde de seks aynı olacak. Çünkü insanın enhayvani ve medeniyetten en bağımsız yönü söz konusu.”
Tabii fiziksel yönü aynı kalsa bile, sekse yüklediğimiz ahlaki anlamlar
değişecek. Bıçakcı, sanal gerçeklik mevzusunun iyice dallanıp budaklanacağını düşünüyor: “Sanal gerçeklik makineleri, ünlülerin telif hakları ödenmiş veya korsan similasyonlarını misafir edecek ve gelecekte herkes en az 15 dakikalığına bir ünlüyle olacak...”
Polisiye yazarı Esmahan Aykol ise, 20 yaşındayken Pompei’ye gidişini anlatıyor: “M.S. 79’da inşa edilmiş bir randevuevinin duvarlarına, seks yapan
çiftler resmedilmişti. Cinsellikte, bedenin sınırlarına hapsolduğumuzu ilk kez o gün keşfettim. Her şey binlerce yıldır aynı yapılıyordu, anlaşılan büyük bir sürpriz çıkmayacaktı bu ‘seks’ denen şeyden.” Aykol, “Neyse ki, seksin bedene değil, yüreğe ve beyne dair olduğunu zamanla anladım” diyor. “Bence seks, kokusuna, tenine, size dokunuşuna, bakışına, dudaklarına ve o dudaklardan çıkan sözcüklere bayıldığınız kişiyle yapılan şeyin adı. 30 yıl sonra da bir şey değişmeyecek.”

OSMAN BÖRÜTÇENE

Çok eşli sanal sekse çağdaşlık diyeceğiz
Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve yaşam koçu Börüteçene, “Antik resim ve
heykellere baktığımızda insanoğlunun bir zamanlar cinsellik konusunda daha özgür bir ifade biçimi olduğunu görüyoruz. Her geçen bin yıl, bizi daha tutucu, örtünmüş ve iletişimsiz yapmış. Bunda iktidarların, inançları ve organize dinleri ustaca kullanmalarının da payı var.
Son 10 bin yılın dinlerinde seks, önceki 10 bin yılın dinlerindekine oranla çok daha günah, kapalı, ayıp, şeytani. BDSM dünyasının birçokları için seksin yerini alması da bu yüzden. Fetişler, fantaziler var, bunların içinde güç oyunları
var ama seksin kendisi yok. İnternet ortamında, gerçek birlikteliklerin yerini sanal iletişim aldı. Gelecekte de bu değişmeyecek. Belki çok eşli sanal sekse çağdaşlık diyeceğiz. Herkesin tek sanal sevgilisi mi olmalı, yoksa birden fazla
olabilir mi diye tartışacağız.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder